21 Nisan 2018 Cumartesi

Din Devleti! İstediğiniz bu mu?

Hangi din olduğu önemli değil, böyle bir ilkelliği ancak bir din devletinde görebilirsiniz. İstediğiniz bu mu?

İnsan hakları, çağdaş hukuk, çağdaş uygarlık, gibi bu çağın değerleri olan hiç bir duruma uymayan bu uygulamalar insanlık dışıdır.










20 Nisan 2018 Cuma

Öfkeliyim! Osmanlı Niçin Çöktü?

Öfkeliyim!

Çünkü:

Halkın Sesi internet sayfasındaki bir haber gördüm. O haberin tamamını resim olarak, bir kısmını da aşağıda metin olarak paylaşıyorum.

"...
Milli Eğitim Bakanlığı,  imam hatip ortaokullarındaki çocukları 5. sınıftan itibaren hafız olarak yetiştirmek amacıyla “Hafız İHO” adıyla bir proje başlattı.  Yapılan açıklamaya göre, proje hafız olarak yetişen çocukların sadece ilahiyat alanında değil, ilgi ve yeteneklerine uygun olarak kendi seçecekleri diğer alanlarda da yetiştirilmesini amaçlıyordu. Zonguldak Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre, öğretmenevinde, ildeki tüm ilkokul müdürleriyle, projenin tanıtımı için bir toplantı yaptı. Töre, Zonguldak İl Müftüsü Rüstem Can’ın da katıldığı toplantıda okul müdürlerinden çocukları imam hatip liselerine yönlendirmeleri için özel çaba harcamalarını istedi.

..."

Şimdi bu sözde "milli"lere soruyorum. 
Osmanlı Niçin Çöktü? Şu an dünyanın en yoksul; bilim, sanat ve kültürde en geri ülkeleri niçin İslam ülkeleridir?


Osmanlıda hafız mı eksikti de çöktü? Şu an İslam ülkelerinde imam, inançlı insan, hafız eksiği mi var? Hayır... Peki neden 'geri'ler. Çünkü bilime sırt çevirip, kendilerini 1400 yıl öncesinin dogmatik kurallarına hapsettikleri için.

Ya da soruyu tersinden soralım: Bugün dünyayı yöneten bilim ve teknolojiyi üreten toplumlar bu işleri din ile mi yapmaktalar? Elbette hayır. 

Aslında uzun lafa gerek yok. Bu ülkenin en etkili en yetkili makamlarının işi bilmedikleri için hata yaptıklarını düşünmüyorum. Gayet bilinçli bir şekilde eğitimi baltalıyorlar. Bu il müdürüne ne dikkat ediniz. Yarın iktidar değişirse ilk önce çark edecek bunlardır. 

Çok yazık!



http://www.halkinsesi.com.tr/zonguldak/egitimin-ruhuna-fatiha-h40579.html 



17 Nisan 2018 Salı

Selden geriye kalanlar


Bazı türküler yalnızca türkü değildir. Seni alıp götüren, kolunu bacağını koparıp, olmadık bir kuytuda, bir çalı dibine bırakan seldir örneğin...

Oysa dinlerken yani daha içine sürüklenmeden ne de güzel akar sel suyu... Nasıl güzel çağıldar... Koparıp tepelerden taşı toprağı, katar önüne, götürür bir düz ovaya bırakır. Verimli topraklar, o selden geriye kalan tortulardır. 
Can suyu da seni yutan sel... 

ME, 17 Nisan 2018

13 Nisan 2018 Cuma

Yeniden merhaba..


İki ayrı dönem olarak sekiz on yıl süren facebook günlerinden, s
ağaltıcı etkisine inandığım fesleğen kokusuna dönüş... Belki daha uzak, belki daha yakın olacağım, beni hasta eden her şeye... 

Kimi kum zambaklarının kokusunu sever, kimi lavantanın... 
Hanımeli uzaktan hoştur ama yakınına varınca bayar... Ben hepsini severim. Kokusunu pek sevmesem de lavanta tarlalarının görüntüsü bir başkadır. Ama uzaktır. Fesleğen öyle mi... Uzat elini bak... Ama ille de kokusu... Fesleğen kokusu iyi gelir hastalıklarıma... 

İlgilenmeyince Blog'umda tamirat işleri çıkmış. Resimler görünmez, bağlantılar çalışmaz olmuş. Bir süre onlarla uğraşmam gerekebilir. Sonra belki haftada bir, ayda bir yazarım. Bu arada blog ayarlarını tam da bilemiyorum. Öğrenmem gerekecek. 

Hep sorulduğu için bir not düşeyim, bu blogda kaynak belirtmeden yayınladığım tüm yazı, resim, fotoğraf, video, kolaj ne varsa hepsi şahsıma aittir. Ola ki alıntı yapmam gerekirse mutlaka kaynak belirtirim. Buradan alıntı ya da paylaşım yapanlardan da aynı hassasiyeti göstermelerini dilerim.

Mustafa Eyriboyun


13 Nisan 2018, Cuma, Zonguldak